Kapıcısıyla sikişen İzmirli hikayesini anlatıyor

Adım Manolya. Şu anda 26 yaşındayım ama anlatacağım olayı henüz 19 yaşındayken yaşadım. Doğup büyüdüğüm İzmir’de, orta sınıf bir mahallede yaşadım.

Küçüklüğümden beri hep binamın kapıcılarıyla arkadaşlık ederdim. Çoğu birkaç yıllığına çalışıyordu ve hepsi bana çok iyi davranıyordu. Zamanla büyüdüm ve vücudum dişiliğimi öne çıkarmaya başladı. Bu dönemde ismi Tuncer olan, uzun boylu, yapılı, yakışıklı olmayan ama dikkat çeken, kaba görünümlü bir kapıcımız vardı. Vücut kılları ve hafif yuvarlak göbeğiyle güçlü birisi sayılırdı.

Boyum pek uzun sayılmazdı. Beyaz tenliydim. Uzun siyah saçlarım ve şirin yüzümle her zaman erkeklerin dikkatini çekmeyi başarırdım. Göğüslerim orta boy ama çok sıkıydı. Yuvarlak kalçalarımı özellikle seviyordum. Okulda bile arkadaşlarım popomu sıkarak mükemmelliğini dile getirirdi.

19 yaşıma geldiğimde popomu belli eden kot şortlar giymeye başladığımda erkeklerin hep popoma baktığını fark ederdim. Açıkçası beğenilmek hoşuma giderdi. Sanki vücudumu süzüp sonrasında mastürbasyon yapacaklarını hissetmek bana tarif edemeyeceğim bir keyif verirdi.

Bir gün dershaneden eve döndüğümde Tuncer ile karşılaştık. Onunla ne zaman ayaküstü konuşma yapsak, istemsizce penisine doğru hızlıca bir göz atmadan edemezdim. Görmezden geliyor gibi yapsa da o da bakışlarımın farkındaydı.

Bir cuma günüydü. Babam annemin de eşlik ettiği bir iş seyahatine çıktı. Hafta sonunu evde küçük kardeşimle birlikte geçirecektik. Evde tek başıma sıkıldığım için internet üzerinden bazı arkadaşlarımla mesajlaşıyordum. Üzerimde kısa bir şort ve ince bir tişört vardı. Kapı zili çaldı ve ben açmaya gittim. Gelen Tuncer’di.

– “Merhaba, Manolya. Baban duş başlığının tıkandığını, değişmesi gerektiğini söyledi giderken, onun için geldim” diyerek söze başladı.

Annem ve babam giderken bana bundan bahsetmedikleri için şaşırmıştım ama yine de içeri girmesine izin verdim. Tuncer doğrudan banyoya geçti. Ben de kapısı açık olan odama dönüp arkadaşlarımla sohbete devam ettim.

Birkaç dakika sonra işlerin nasıl gittiğine, bir bardak su falan isteyip istemediğine bakmak için Tuncer’in yanına gittim. Banyo kapısından baktığımda, Tuncer duşakabinin içinde, gömleği ve pantolonu ıslanmış halde çalışıyordu. Bunu biraz heyecan verici buldum ama kendimi tuttum ve sevimli bir şekilde sordum:

– Nasıl gidiyor Tuncer?

– Duş başlığı sıkışmış, çıkartmakta zorlanıyorum.

– “Yardımcı olabileceğim bir şey var mı” diye sorduğumda, duşun başlığını tutarsam kendisinin somunu daha iyi çevirebileceğini söyledi. Bunun üzerine onun yanına gittim ve duş başlığını ellerimle sıkıca kavradım. Somunu gevşetir gibi olduğunda ikimiz de gülümsedik. Ona ilk defa bu kadar yakın hissediyordum. Alışkanlığım kendini bir anda tetikledi ve gözlerimi onun penisine diktim. Daha önce fark etmediğim kadar belirgin haldeydi. Beni arzuladığını, benim yakınımda olmanın onu çok heyecanlandırdığını anladım. Onun erkekliğini tahrik etmiş olmak beni de bir anda yükseltmişti. Daha fazla kendimi tutamayıp kolunu tutup onu kendime doğru çektim. Elini tutup mememin üzerine koydum. Bu hareketi hiç beklemiyordu. Kıpkırmızı kesildi ve sesi titremeye başladı. Memelerimin yumuşaklığını avuçlarında hissettiğinde o da kendini daha fazla tutamadı ve çıldırmış gibi meme uçlarımı ısırmaya başladı. Acı ve zevkle inledim. Tuncer çok sert bir birleşme arzuluyordu, bunu bana fazlasıyla hissettiriyordu. Vajinam az sonra yaşayacaklarımıza hazır hale geliyor, ıslanmaya başlıyordu.

“Ahhhhhhhhh… Yavaş ol… Em… Emm… Isır onları… Şimdi diğerini!..” dedim titrek bir sesle. Bana yaptığını sevmiştim. O memelerimi emip ısırırken, elimi vajinama götürdüm ve okşamaya başladım. Vücudum ve bacaklarım titriyordu.

Tuncer çok sertti. Uzun bir süre memelerimi ellerinin arasına alıp emdi, emdi, yaladı ve ısırdı. Sonra elini bacaklarımdan aşağı indirdi ve beni kaldırdı. Beline sardı ve sertçe duvara dayadı.

“Sen, Tuncerrrr… Sen çok sapıksın!!!” Kıkırdadım ve kulağına doğru fısıldıyordum. Kısa süre sonra sert bir şekilde yuvarlak popomu sıkıp beni iyice vucuduna yapıştırdı. Bastırabildiği kadar bastırıyordu. Kulağımı öpmeye başladığında tüylerim diken diken oldu.

Karşımdaki gerçek bir erkekti. Onun sertliğini yaşayacak olmak beni çoktan ıslatmıştı. Bir an önce şortumu ve külotumu çıkartmak, bu sapık ve yaramaz erkeğin kollarında çırılçıplak kalmak için can atıyordum.

Erkeğimin beline sarılıydım. Yüzümü nereye koyacağımı bilemedim ve daha fazla beklemeden önünde diz çöktüm. Pantolonunu indirdiğimde karşılaştığım şey beni ürkütmüştü. Kalkmış sikinin ucundan damlayan zevk suları doğrudan yüzüme fışkırdı. İlk defa bir erkekle birlikte olacaktım. İzlediğim porno filmlerden erkeklerin tahrik noktalarını neredeyse ezberlemiştim. Büyük ve iri sikinin ucuna ilk temasımı küçük bir öpücükle yaptım. Dilimin ucunu Tuncer’in tüm organında gezdiriyordum. Bunu biraz yavaş bulmuş olacak ki birden kafamı tutup hızla ağzıma sokmaya başladı. Bir yandan iğreniyordum ama bu iğrenme duygusundan çok daha fazlasını tadıyordum. Kendimi ona bırakmak beni daha da yükseltiyordu. İlk defa bir erkeğin olacaktım. Bunu iliklerime kadar hissetmek istiyordum. Erkeğimin siki ağzımda git gel yaparken birden elini ensemde hissettim. Beni ayağa kaldırdı ve dudaklarımı öpmeye başladı. Beni yatağına götür deyince hızla odama geçtik.

Odama girer girmez yatağa fırlatıldım. “Manolya. Senin pembe amın hep hayallerimi süslüyordu. Artık karşımdasın” dedikten sonra şortumu indirdi. Külodumu koklayıp popomu öpmeye başladı. Ardından parmağını amımın etrafında dolaştırdı. Kısa süre sonra da parmağını içimde hissediyordum. Bu bana çok zevk verdi.

Kapıcımız aç bir adam gibi amımı emmeye başladı. Aanlamadığım bir sürü şey söyledi. Amım zaten çok ıslak ve gergindi. Onu erkeğime vermek için sabırsızlanıyordum. Onun iri sikini içimde hissetmek, ilk kez yaşayacağım bu anları daha da unutulmaz kılacaktı.

Birkaç dakika sonra:

– “Manolya, buraya gel. Şimdi oral seks yapmayı öğreneceksin” dedi. Onun koca siki tekrar karşımdaydı.

İkimiz de yatağa oturduk. Siki harika kokuyordu, erkek kokuyordu ve o kadar sert ve damarlıydı ki sanki patlayacak gibi gergindi. Korkarak ve biraz titreyerek sikini ağzıma aldım.

– Hepsini al, seni küçük fahişe. Isırmamaya dikkat et.” Garip bir şekilde gülümsedim.

Erkeğim çok keyifliydi. Zaman zaman ellerini yüzümde gezdirerek bana bakmaya devam etti. Ben onun sikine hayran kalmıştım. Başımı sıkıca tuttu ve köküne kadar almaya zorladı. Daha önce hiç sik yalamayan ben artık ne yapacağımı biliyordum.

– “Ohhhhhhhhhhhh… ne tatlı bir ağız. Manolya… Sen bir şeyler biliyorsun kızım…”

Sikini daha hızlı emmeye başladığımda Tuncer inliyordu.

Gerçekten çok heyecanlıydım. Ağzıma alabildiğim kadar alıyordum. Daha fazlası için adeta kendimle savaşıyordum. O büyük sikten çok keyif aldım ve ağzımın suyu akana kadar buna devam ettim.

Artık ona kendimi vermemin zamanı gelmişti. Bana en iyi başlangıç pozisyonunun doggystyle olacağını söyledi. İstediğini yaptım ve yatağın kenarında domaldım. Kıçımı dikerek beklemeye başladım.

Kıçımı öpmeye başladı. Bu hareketi beni titretiyordu.

– Hazır mısın küçük fahişem? Sikimi o daracık amına alıp gerçek bir kadın olmaya hazır mısın?

– “Evet. Ama lütfen çok yavaş başla Tuncer. Acı yaşarsam duracak mısın” diyebildim sadece.

Tuncer hiçbir şey söylemedi, dilini amımın içinde gezdirdi ve üzerine tükürdü. Aldığım her tükürükte irkiliyordum ve vücudumdan bir ürperti geçiyordu.

Kıçımı olabildiğince açtı ve sert erkeğim Tuncer sikinin başıyla küçük girişimi zorladı.

– Ayyyyy… Duurrrr… Durrrrr…Lütfen… Çok büyük… Diyerek vücudumu öne atmaya çalıştım. Ama Tuncer beni saçımdan sıkıca kavradı ve tekrar kendine çekti.

– Hayır… Hayır… İstemiyorum… Tuncer, istemiyorum… Gerçekten acıyor… Lütfen… Tuncer… Çıkar onu…

Ben bunları söylerken sik giderek daha fazla içime giriyordu. Tuncer kızlığımı bozarken şikayet etmeye devam ettim. Amımın yandığını hissediyordum ve Tuncer beni çok sıkı kavrıyordu. Onun güçlü bedeninin altında kıpırdayamıyordum bile.

Tuncer beni sertçe sikerken vücuduma tokat atmaya başladı. Sikinin tüm kalınlığını içimde hissederken bu tokatları almak bir yandan acı veriyor bir yandan ona duyduğum arzuyu artırıyordu. Amımın içine girip çıkması çok iyiydi.

Bir süre sonra bir ayağını yatağa koydu ve beni iterek yüzüstü yatırdı. Bacaklarımı birleşti ve ortada kalan amıma yeniden girdi. İçimden büyük bir şehvetle çığlık atmak geçiyordu.

– “Daha sert ol seni sapık!.. Koy!.. Hepsini ver bana” diyerek onu daha da kışkırtmak istedim.

Ateşli adam daha sert ve daha hızlı sikmeye başladı. Ellerini sırtıma yapıştırdı ve vücudumu ite ite sikmeye devam etti. Kıçıma attığı tokatlar o kadar sertleşmeye başladı ki kendimi tutamayıp ağlayacaktım.

– “Ohhhhhhhh… Yaramaz… Ne kadar güzel yapıyorsun… Tuncer… Yıllardır kıçıma bakıyordun… Şimdi vur, tokatla onu… Ahhhhhh…” dedim ve bunun üzerine çok sert bir kaç tokat daha attı.

Tekrar pozisyonun değiştirdik. O yatağa uzandı ve beni sikine oturttu. Bir sürü kirli şey konuşmaya başladı. Beni ‘küçük fahişem’ diyerek sikmesi hoşuma gidiyordu.

Daha fazlasını istiyordum. Tuncer’in yüzünü ve altımdaki iri bedenini izliyordum. Elimi yüzüne götürdüm ve parmaklarımı emmesini sağladım.

Birden beklemediğim bir şey oldu.

– “Ohhhhhhhhhhhh… Geliyorum yavrum… Nerene boşalmamı istersin söyle bana” dedi ve beni çabucak üzerinden yere fırlattı.

– “Buraya gel, Manolya”, “Çabuk!” dedi ve saçlarımdan tuttuğu gibi beni sikinin önüne çekti. O an bir boğanın altında kalmış gibi hissettim. Yüzümü spermle doldurdu. Kendimi tutamayıp gülümsedim.

Yüzümdeki boşalmayı biraz iğrenç bulduğumu itiraf ediyorum. Ama bu ilk tecrübemden sonra hayatım tamamen değişti. Artık erkekleri nasıl mutlu edebileceğimi öğrenmiştim.